Blog

Kadınlar Gününde: İşe Alımda Önce Kriter Yaklaşımı

kadınlar günü görseli
Çalışan Bağlılığı / Çeşitlilik / İş-Hayat dengesi / Kapsayıcılık / Kişisel Deneyim / Liderlik / Ofiste Politika / Ofiste verimlilik / şeffaflık / Şirket Kültürü / Takımlar / Yöneticinin Kalitesi

Kadınlar Gününde: İşe Alımda Önce Kriter Yaklaşımı

Emekçi Kadınlar günü bana “Acaba terfi ve işe alım gibi konularda cinsiyeti karar mekanizmasının dışına çıkarmayı başarabilsek, nasıl bir durum ortaya çıkardı?” sorusunu sordurdu ve verilere ve araştırmalara bakmaya karar verdim. Gördüm ki kadınların kadın olmalarından kaynaklanan hatalı algıların oluşturduğu dezavantajları olmasa, dünya çok daha güzel bir yer olurmuş. Verilere bakalım…

MSCI’ın yaptığı araştırmaya göre yönetim kurullarında kadınların güçlü liderlik pozisyonunda olduğu firmalar daha yüksek yatırım dönüşleri sağlıyor.

 

Credit Suisse Araştırma Biriminin raporuna göre yönetim kurulunda en az 1 kadın bulunan belli büyüklükteki şirketler benzerlerinden %26 daha iyi performans göstermişler.

Peterson Institute Araştırma Biriminin raporuna göre kadınların yönetim kurullarında yer alması karlılığı artırıyor. Raporu buradan indirebilirsiniz.

Morgan Stanley’in bir raporuna göre kadın çalışan sayısı ile şirketin borsa performansı uyum içinde görünüyor.

 

Academy of Management dergisinde yayınlanan bir makaleye göre kadınların ve azınlıkların belli bir üst düzey role atanmaları için “istenen” deneyimin aynı durumdaki beyaz erkek adaylara göre daha yüksek olduğu tespit edilmiş.

Şu yazımda çeşitliliğin artmasının faydalarından söz etmiş ve insanın iki ihtiyacının “biricik olma” ve “ait olma” duygusu olduğunu belirtmiştim.

https://bertayfisekci.com/2021/09/08/cesitlilik-kapsayicilik-ve-calisan-bagliligi/

Bu verilere baktığımda terfi ve işe alım kararlarında kişinin ırkı, cinsiyeti veya cinsel eğilimi, kökeni, dini gibi prototip yaratmaya müsait ve kararları farklı kutuplara göre alma sebebi olan kriterler yerine işin gerektirdiği beceri, tecrübe ve potansiyel kullanılsa sadece çeşitlilik sağlanmakla kalmaz aynı zamanda daha iyi iş kararları alınır, daha kucaklayıcı bir kültür oluşur, daha bağlı çalışanlar ortaya çıkar, daha iyi iş ve finansal performans ortaya çıkar. Bunun gerçekleştirilmesi için çeşitli tipteki müdürleri yapabilecekleri eylemler ve yaklaşımlar üzerine yazmayı sürdüreceğim.

Bugünkü önerim, insan değerlendirmeden önce “kriterlerin” netleştirilmesi. İşe alım ve terfi süreçlerinde insanları kriterden önce değerlendirirsek kendi prototipimize uyan (belli tecrübesi olan, erkek, genç vb) adayın seçilebilmesi için kriterleri ona uydurmuş oluyoruz. Halbuki kriterleri insanları değerlendirmeden önce tanımlayabilirsek daha doğru ve kucaklayıcı ve işin performansını artıracak adayları işe almış olabiliriz.

Örnek olarak şirket içinde bir rol için bir iç işe alım süreci yürütüldüğünü düşünelim. Başvuracak adaylardan önce kriterleri belirlemiş olalım, örneğin,

  • Yüksek stresli ortamlarda çalışabilecek,
  • Çatışma yönetimi konusunda becerikli,
  • Daha önce bir ekibi başarı ile yönetmiş,
  • Başarısızlıkta takılmayıp yeniden ayağa kalkabilen…

Bu kriterlerde anlaşma olduğunda, örneğin adayların etnik kökeni, cinsiyetleri, mezun oldukları okul etkili olmamalı ve “bu role şu kişi yakışır”, “bu kadar yıl bekledi onun hakkı” gibi hatalı yargılardan da uzak durulmalı…

Sizler alım kararlarınızda bu yaygın algılardan ne kadar etkileniyorsunuz?

 

Fikrinizi buradan belirtin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir