KPI’ların Ötesindeki Liderlik: Ekibinize Huzur Vermenin 3 Yolu

Günün sonu. e-postalar cevaplandı, yapılacaklar listesindeki maddelerin üzeri çizildi ve hedeflenen görevler tamamlandı. Bir lider olarak, kağıt üzerinde başarılı bir gün geçirdiniz. Peki, neden hala bir şeyler eksik gibi? Neden ekibiniz gergin, iletişim kopuk ve siz de içten içe bir kaos hissiyle boğuşuyorsunuz?

Cevap, genellikle baktığımız yerde değil, atladığımız en kritik alanda gizli: kendi içsel dünyamızda.

Sorun: Görevlerin Esiri Olmak ve Kaos Yansıtmak

Liderlikte karşılaştığımız temel sorunlardan biri, odağımızı tamamen dış dünyaya çevirmektir. Temel Performans Göstergelerine (KPI’lar) ulaşmaya, görevleri tamamlamaya ve somut çıktılar üretmeye o kadar odaklanırız ki, her şeyi bir arada tutan o en kritik unsuru atlarız: duygusal denge.

Kendimize şu soruları soracak kadar yavaşlamayız:

• “Beni şu an ne tetikledi?”
• “Bu davranış kalıbına neden sıkışıp kaldım?”
• “Stres anında bedenimde tam olarak ne oluyor?”

Liderliğin tamamen somut sonuçlarla ilgili olduğunu düşünerek içsel istikrarı geliştirmeyi ihmal ederiz. Ancak atladığımız bir gerçek var: Kendini yönetemeyen bir lider, etkileşimde bulunduğu herkese kaos yansıtır.

Bu durumun sonuçları ciddidir. İnsanlar, duygusal olarak dengesiz bir liderin yanında kendilerini asla güvende hissetmezler. Dolayısıyla, liderin kişisel denge eksikliği, sadece kendi iç dünyasını değil, tüm ekibin güvenini, psikolojik güvenliğini ve genel performansını doğrudan etkileyen kritik bir liderlik problemidir.

Peki, bu kısır döngüyü nasıl kırabiliriz? İşte Pozitif Zeka’nın sunduğu 3 pratik yol:

Çözüm: Zihinsel Dengeyi Kurmanın 3 Yolu

1. Düşmanı Tanı: İçindeki “Sabotajcıyı” Etiketle

Zihnimizdeki o bitmek bilmeyen eleştirel, kontrolcü ve endişeli seslerin bir adı var: Sabotajcılar.

Liderlerde en sık görülenler “Yargıç”, “Kontrol Delisi” ve “Başarı Delisi”dir. Bu sesler, bir şeyler ters gittiğinde panik yapmamıza, ekibimize aşırı müdahale etmemize veya asla yeterli hissetmememize neden olur.

İlk Adım: Sadece bu sesleri fark edip onları isimlendirmektir. Bir dahaki sefere her detayı kontrol etme dürtüsü hissettiğinizde, sakince içinizden deyin ki: “Merhaba Kontrolcü, seni duydum.” Sadece bu “etiketleme” eylemi bile, o sesin sizin üzerinizdeki gücünü azaltmaya başlar.

2. 10 Saniyede Mola Ver: Zihinsel Kas Geliştir

Sabotajcıyı fark ettikten sonra, onun etkisinden çıkmak için somut bir araca ihtiyacınız var. İşte bu araç, sadece 10 saniyenizi alacak olan PQ Alıştırmalarıdır. Bu, beyninizin “hayatta kalma” modundan çıkıp “sakin ve bilge” moduna geçmesini sağlayan bir zihinsel şınavdır.

Hemen Deneyin: Durun. Dikkatinizi iki parmağınızın ucunu birbirine sürtmeye ve sadece o hisse odaklanmaya verin. Sadece 10 saniye. Bu basit eylem, zihninizdeki gürültüyü susturur ve sizi “o an”a geri getirerek panik tepkileri yerine bilinçli kararlar vermenizi sağlar.

3. Bilge Tarafına Geç: Her Krizi Fırsata Çevir

Lider olarak işimiz, sorunları çözmektir. Sabotajcılar bir sorunu “kriz” ve “tehdit” olarak görür. Oysa zihnimizin Bilge tarafı, her durumu bir “hediye veya fırsat” olarak görme kapasitesine sahiptir.

Bakış Açını Değiştir: Bir dahaki sefere beklenmedik bir sorun çıktığında, paniklemek yerine kendinize şu soruyu sorun: “Bu durumun içinde bizim için gizli olan hediye veya fırsat ne olabilir?” Belki de bu sorun, bir süreci iyileştirme, ekibin yeni bir beceri öğrenmesi veya daha yaratıcı bir çözüm bulma fırsatıdır. Bu basit soru, sizi ve ekibinizi reaktif kaostan, proaktif ve yaratıcı çözümlere taşır.

Gerçek liderlik, yapılacaklar listesini bitirmek değil, her koşulda içsel dengeyi koruyarak ekibine güven ve ilham veren bir merkez olabilmektir. Bu üç basit adımı uygulamaya başlayarak, sadece kendi performansınızı değil, liderlik ettiğiniz herkesin potansiyelini de dönüştürebilirsiniz.

Kendi liderliğinizi sabote eden iç sesleri daha derinden tanımak ve onları yönetmeyi öğrenmek ister misiniz? Pozitif Zeka programı hakkında daha fazla bilgi edinerek bu yolculuğa başlayın.

https://bertayfisekci.com/pozitif-zeka-2/